Bilmeceler
Ortası ateş üstü taş, içinde milyonla baş (Dünya)
Ev üstünde yarım çörek (Ay)
Altı tahta üstü tahta, içinde kanlı softa (Kaplumbağa)
Tavan üstünde takır tukur, zannedersin halı dokur (Fare)
Ufacık kuşlar camiyi taşlar, kendi yemez ele bağışlar (Arı)
Dağdan gelir sekerek, kuru üzün dökerek (Keçi)
Atlayarak yürür, patlayarak ölür (Pire)
Alçacık dallı yemesi ballı (Çilek)
Ben ne idim ne idim, samur kürklü bey idim
Felek beni şaşırttı, kızgın külde pişirtti (Kestane)
Bilmece bildirmece, resim yapar gündüz gece (Ayna)
Kara deve çöküp oturur, zülfünü döküp oturur (Çadır)
Ayağı yok gezer durur, ne verirsen yer oturur (Cep)
Abdest alır namaz kılmaz, cemaatten geri kalmaz (Cenaze)
Köylüler yere atar, şehirliler cebinde saklar (Sümük)
Üstü mermer altı mermer, içinde gelin oynar (Dil)
Allah yapar kapısını, demir açar kapısını (Karpuz)
Çıt demeden ağaca çıkar (Karınca)
Altı ayaklı fil, ortasında dil
Akıllı isen bil, ahmak isen sor (El terazisi)
Ben giderim o gider, arkama para döker (Baston)
Kaynak: Hüseyin ÇİMRİN, Antalya Folkloru, 1984 Akdeniz Kitabevi
bügün 481410 ziyaretçi (1173395 klik) kişi burdaydı!