Haber
Artvin’de köylülerden HES protestosu
Artvin’in Şavşat ilçesindeki Hanlı HES projesine verilen “ÇED olumlu” kararı geçtiğimiz aylarda Rize İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Şirket, tekrar ÇED başvurusunda bulunmuş ve bu kez Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “ÇED gerekli değildir” kararı verilmişti. Şavşat Dernekleri Federasyonu, bu karara karşı da 11 Kasım günü dava açtı. Ancak mahkeme kararı beklenmeden şirket inşaat çalışmalarına başladı. Bunun üzerine 20’si Şavşat, 8’i Ardanuç ilçesine bağlı toplam 28 köyü susuz bırakacak Hanlı HES projesine karşı Kireçli Köyü’nde eylem gerçekleştirildi. Eylemde “Geç gelen adalet derelerimizi kuruttu”, "Sahip çık dereler özgür aksın" yazılı pankartlar açıldı. Köylüler adına yapılan açıklamada, “Hukuku hiçe sayıp mahkeme sürecini beklemeyen HES şirketi maalesef çalışmalarına başladı. Üstelik çalışma başlattığı yer tapulu bir arazi olması nedeniyle mahkemelik durumda” denildi.“DERELER ŞİRKETE DEĞİL DOĞAYA CAN VERMELİ” Aynı bölgede daha önce de HES inşa edildiğini ve şirketin derede su olmaması nedeniyle zarar ettiğini belirten köylüler açıklamalarında “Şimdi de sırada Hanlı HES projesi var. Şavşat eski kaymakamı Artvin'in eski valisi ve halen Merkez Valisi olarak görev yapan kişiye ait olan Akyurt Enerji Üretim A.Ş'nin ne acelesi varsa işi karambole getirmeye çalışıyor. Derelerimiz, sularımız bu şekilde elimizden alınıyor. Dahası Akyurt'un Artvin'de Hanlı'dan başka 5 HES lisansı daha ortaya çıktı. Sadece Artvin'de değil başka illerde de var. İnsanlar corona salgını sonrası köylerine dönüyor. Bu su bu vadideki köylerin, canlıların, bitkilerindir. Bu proje iptal edilmelidir. Dereler şirkete değil tekrar doğaya, canlılara hayat vermelidir” denildi.
Sözcü
Yasaklar yanlış anlaşılınca sokaklar boş kaldı
Koronavirüs ile mücadele kapsamında alınan kararlar dün akşam uygulanmaya konuldu. Yeni koronavirüs tedbirleri kapsamında saat 20.00'de alışveriş merkezleri, marketler, kuaför ve güzellik merkezleri kapandı.
Tüm yurtta olduğu gibi Antalya'da da yasaklara uyuldu ve dün saatler 20.00'yi gösterdiğinde iş yerleri kepenk indirdi. Esnaf bugün saat 10.00'da da iş yerlerini açtı. Ancak, bu kez sokaklar boş kaldı. İlk başta açıklanan yasakların uygulama saatleri kafaları karıştırınca vatandaş kendi kendine sokağa çıkma yasağı koydu. Durum böyle olunca da Antalya'nın en işlek cadde ve sokaklarında yok denecek kadar insan sirkülasyonu yaşandı.
DHA'nın sokakta mikrofon uzattığı bazı vatandaşların, sokağa çıkma yasağı ile ilgili yaşadıkları tereddüt, konuşmalarına yansıdı.
Muratcan Işık yasakların yanlış anlaşıldığını belirterek, “Ben sosyal medyadan sokağa çıkma yasağı olduğunu gördüm. O yüzden dün akşam da çıkamadım. Kimin ne dediği belli değil ki. Bilmiyorum ki şu anda da millet dışarıda. Ceza yesek ne olacak? Hatta yasak mı değil mi ondan da emin değilim. Hiçbir fikrim yok. Korkuyorum ağabey yalan değil. Şimdi polis görsem kaçacağım" dedi. Muhabirin “Korkmayın şu an sokağa çıkma yasağı yok" demesi üzerine Işık, “İşte onu bilmiyordum. Az önce teyzem yanıma kahvaltıya gelecekti ama yasak dedi. Ben de ondan öğrendim yasak olduğunu ama baksanıza millet dışarıda geziyor. Yapacak bir şey yok" diye konuştu.
Remziye Sultan Ağca da insanların sokakta olmamasının nedeninin 'korku' olduğunu ifade ederek, “Sokağa çıkma yasağını insanlar ya yanlış anladı, ya da çok korkuyorlar. Ama ben korkmuyorum" dedi.
Nur Şadiye Elmalıoğlu ise koronavirüs vakalarının arttığı belirterek, “İnsanlar onun için çıkmıyorlar. Doğrusunu yapıyorlar. Ben de acil işim vardı diye çıktım. Çok güzel oldu. Bunu daha önce yapmamız lazımdı. Bu vatandaşın da aldığı bir tedbir. Ancak bu şekilde önüne geçebiliriz. Tek tek her birey kendisini kontrol edecek. İnşallah bu tedbir devam etsin ki atlatabilelim" diye konuştu.
Esnaf Yusuf Öztürk ise dün akşam saat 20.00'de iş yerini kapattığını, sabah 10.30 gibi de açtığını belirterek artık sokakların boş olacağını söyledi.
Sercan Çobanoğlu da insanların sokağa çıkma yasağını yanlış anladığına dikkati çekerek, “Şu an saat 11'e çeyrek var ve gördüğünüz gibi caddemiz çok boş. Ne esnaf, ne de halk sokakta. Hala bir korku ve tedirginlik var. Çıkarsam ne olur diye. İnşallah bu da bir an önce aydınlanır" dedi.
Ümit Özdağ İYİ Parti'den ihraç edildi, İsmail Koncuk istifa etti
İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk, partisinden istifa ettiğini açıkladı. İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ ise İYİ Parti'den ihraç edildi.
16 Kasım Pazartesi 2020 Saat: 15:18
Ümit Özdağ İYİ Parti'den ihraç edildi, İsmail Koncuk istifa etti
Google Haberlere Abone ol
ANKARA - İYİ Parti'de kurultay sonrası başlayan tartışmalar devam ediyor. İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk, TBMM'de düzenlediği basın toplantısıyla istifa ettiğini duyurdu. Koncuk'a basın açıklaması sırasında İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ da partisinden ihraç edildi.
KONCUK: OPERASYONEL SİYASET SİMSARLARI
İstifasını Meclis’te düzenlenen basın toplantısı ile açıklayan Koncuk, İYİ Parti’nin son iki kongresinde kuruluş misyonu ve demokrasi ile bağdaşmayan kirli operasyonlar ve ayak oyunları yaşandığını söyledi. Koncuk sorunları şöyle sıraladı:
-İYİ Parti yönetilememektedir. Adalet, şeffaflık, problem çözme iradesi yerine, kendi içinde ve kendi eliyle adeta sürekli kaos yaratan bir siyasal hareket nerede görülmüştür? Kendi öz eleştirisini hiç yapmadan, sürekli başkalarını suçlamak, bir siyasi partinin yönetim anlayışı olamaz.
-Partinin kuruluşunda görev almış, il, ilçe başkanları, yönetici, üst kurul delegeleri ve kurucular kurulu üyelerinin büyük bölümü ya dışlanmış ya da partiyle gönül bağını koparmak zorunda bırakılmıştır.
-Tamamı değilse bile, birçok il ve ilçe başkanlıkları Genel Merkezde yetkiyi elinde bulunduran, dar bir kadronun yönlendirmesi ve baskısıyla oluşturulmuş. Emre amade, sorgulamayan, sadece talimatları yerine getiren bir teşkilat yapısı oluşturulmuştur ki, bu tablo İYİ Partinin kuruluş misyonu ve kamuoyuna ilan edilen iddialarıyla bağdaşmamaktadır.
-İYİ Parti, parti içi antidemokratik uygulamalar, ayak oyunları, dar ekipçilik anlayışına karşı kurulmuş, ancak 3 yılda tüm bu kavramlar yerle bir edilmiştir. Demokrasi, adalet, şeffaflık sadece kamuoyuna karşı kullanılan kavramlar olmaktan öteye gidememiştir.
-3 yılda ideolojik bir söylem birliği oluşturulmamıştır. Türk milliyetçiği ile merkez sağ, hatta ulusalcı sol söylemler arasında sıkışmış, ülkemizde yaşanılan sosyo-kültürel olaylara ürkerek, kim ne der anlayışı ile yaklaşan, bir kimlik bunalımı içinde, adeta “rüzgârın önünde sürüklenen yaprak” görüntüsü verilmekte, üst düzey açıklamalarda bile bir fikri birlik anlayışı görülmemektedir. Divan üyesi olarak görevlendirilen bazı kişilerin, Anayasanın ilk üç maddesi, Türklük tanımı, anadilde eğitim konularındaki Türk milliyetçiliği ile taban tabana zıt görüşleri ile, PKK, FETÖ konusundaki açıklamaları göz önüne alındığında, partinin vitrine koyduğu bu tür kişilerle, nereye savrulduğu meçhuldür. Temsil noktasındaki, bu zihniyet sahiplerini kabullenmek milliyetçi, muhafazakâr insanlar için mümkün değildir.
-Genel Başkanımızın “kafama silah dayasalar Cumhur ittifakı ile olmaz” ifadesine rağmen, kamuoyu, gelecekte İYİ Parti’nin nerede konumlanacağından emin olamamaktadır. Bunun temel sebebi, kamuoyuna güven vermeyen, geçmiş ahlaki zafiyetleri bilinen, operasyonel siyaset simsarlarının İyi Partinin üst karar mekanizmalarında çok etkili olduklarının bilinmesidir. Kamuoyunun şüphe ile bu baktığı isimler, bizzat Sn. Genel Başkan tarafından da yakından bilinmesine rağmen ısrarla üst düzey görevlerde tutulmaktadır. Bu konuda kamuoyuna güven verecek isimler partiden dışlanarak geleceğe dair bir takım ön hazırlıklar yapılmaktadır. Bu sebeple, İYİ Parti Genel Kurulunda yaşanılan kara liste ile tasfiye operasyonunun amacı Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP için büyük handikap olan, yüzde 51 baraj şartından ayrı düşünülemez.
-Hiçbir siyasi partide Genel Başkana rağmen bir tasarrufun söz konusu olmayacağını bilecek kadar hayat ve siyasi tecrübemiz vardır. Bu sebeple her iki Genel Kurulda yaşanılan operasyonların Sayın Meral Akşener’in bilgisi dışında yapılması mümkün değildir.
-Devlet yönetmek çok ciddi bir iştir ve bunu göstermek için öncelikle, sorumluluğunu taşıdığınız siyasi partiyi, siyasi ahlak, adalet, vefa gibi kavramları öne çıkararak yönetmek, size güvenenlere verdiğiniz sözlere sadık kalmak, fikri sapmalara izin vermemek ve huzuru sağlayabilmek gerekir.
YAŞANANLAR GENEL BAŞKANIN BİLGİSİ DAHİLİNDE
Koncuk sıraladığı sorunların partiye karşı kendisinde derin bir güvensizlik oluşturduğunu belirterek, “Türkiye ve Türk Milletine böyle bir anlayışla hizmet edilebileceğini mümkün görmüyorum. Genel Başkanın bu yaşananların dışında olduğuna dair zerre inancım kalmış olsa, kalır ve mücadeleye devam ederdim, ancak tespitlerim, yaşadıklarımızın tamamının bizzat Sayın Genel Başkanın bilgisi dâhilinde olduğunu göstermektedir. Ahlaki olan daha fazla kırgınlıklar oluşmadan, herkes kendi yoluna anlayışı ile birlikteliğimizi sonlandırmaktadır. İYİ Parti ile Milletvekili ve üye olarak bir bağlantım kalmamıştır” dedi.
MİLLETVEKİLİ SAYISI 43'DEN 36'YA DÜŞTÜ
İYİ Parti 24 Haziran 2018 seçimlerinde 43 milletvekili kazandı. Gültekin Uysal ayrılıp genel başkanlığını yaptığı Demokrat Parti’ye geçerken Milletvekilleri Tuğba Çokal ve Tamer Akkal AK Parti’ye, Hayati Arkaz MHP’ye katıldı. İsmail Ok, Fatih Mehmet Şeker istifa ederek bağımsız milletvekili oldu. Özdağ'ın ihracı, Koncuk'un istifasının ardından İYİ Parti’nin milletvekili sayısı 36'ya düştü.
ÖZDAĞ'IN İHRACINA İLİŞKİN AÇIKLAMA
İYİ Parti'den Ümit Özdağ'ın ihracına ilişkin şu açıklama yapıldı:
"İYİ Parti Müşterek Disiplin Kurulu'nun 16 Kasım tarihli toplantısında gündeme alınan İYİ Parti Kurucu Üyesi, İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın eylemlerinin;
İYİ Parti Tüzüğü’nün 76/D maddesinde düzenlenen;
“a) İnsan hakları, demokrasi ve hukuk devleti gibi en temel ilkeleri yok sayıcı davranış ve eylemlerin içerisinde bulunmak ve
l) Genel Başkan, Başkanlık Divanı, Genel İdare Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Merkez Danışma ve Yüksek İstişare Kurulu üyeleri ile İYİ Parti milletvekilleri ve belediye başkanları aleyhinde sosyal medyadan, yazılı veya görsel basın yolu ile asılsız iddialarda bulunmak ve bunları tekrarlamak”, hükümleri kapsamında olduğu tespit edilerek soruşturulanın İYİ Parti tüzüğünün 76/D-a ve l maddeleri gereğince İYİ Parti üyeliğinden, Kurucular Kurulu Üyeliği de dahil olmak üzere kesin olarak çıkarılmasına Müşterek Disiplin Kurulu tarafından oybirliğiyle karar verilmiştir.
DİSİPLİN SÜRECİ NASIL İŞLEDİ
Katıldığı televizyon programında İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun 'FETÖ'cü' olduğu yönündeki iddialarının ardından Özdağ hakkında, Kavuncu tarafından suç duyurusunda bulunulmuştu.
Daha sonra parti teşkilatları, Özdağ'ın beyanlarının gerçek dışı ve iftira olduğunun belirtildiği dilekçeleri genel merkeze ileterek, Özdağ'ın partiden ihraç edilmesini istemişti.
enel Başkan Meral Akşener ise teşkilatlardan gelen başvuru ve talepleri değerlendirerek, Özdağ'ın Disiplin Kurulu'na sevkine karar vermişti. Bu gelişmenin ardından Özdağ'a ilişkin dosyayı görüşen Kurul, Özdağ'ın iddiaları ve açıklamalarıyla ilgili savunmasının alınması kararını vermişti.
Özdağ da savunmasını partiye yazılı olarak iletmişti.
(DUVAR)
Erdoğan: Azerbaycan'ın Şuşa zaferini tebrik ediyorum
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kocaeli 7. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı açıklamada, Azerbaycan'ın Şuşa zaferini tebrik ettiCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Kocaeli 7. Olağan İl Kongresi'nde konuştuAçıklamalarına Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'da işgal altındaki topraklarını geri almasıyla başlayan Erdoğan, kardeş ülkenin Şuşa zaferini tebrik etti.Azerbaycan'ın 30 yıldır Minsk üçlüsü tarafından ihmal edildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı, "Azeri Türk kardeşlerimiz sabrettiler ve zafere ulaştılar." dedi.'Azerbaycanlı kardeşlerimizin sevinci sevincimizdir'30 yıldır Türkiye'nin Azeri Türk kardeşlerinin yanında olduğunu ve olmaya da devam edeceğini hatırlatan Erdoğan, ''İşgal altında bulunan topraklarını kurtarma mücadelelerinde kayıtsız şartsız yanında oldu. Ermenistan’ın saldırganlığıyla başlayan çatışmaların ardından adım adım işgal altındaki şehirlerini ve Karabağ’ı özgürlüklerine kavuşturan Azerbaycanlı kardeşlerimizin sevinci bizim de sevincimizdir. Şuşa’nın kurtuluşu, işgal altındaki toprakların kalan kısmının özgürlüğüne kavuşmasının yakın olduğunun da işaretidir.'' dedi.
5 yaşındaki Cihat, kumbarasındaki parayı ‘Ayda’ için bağışladı
Burhan CEYHAN/AYDIN, (DHA)-
AYDIN’ın Efeler ilçesinde, 5 yaşındaki Cihat Alkan, kumbarasında biriktirdiği 159 TL’yi İzmir’deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı’nın enkazından 91 saat sonra sağ olarak kurtarılan ve hastaneye götürülürken ambulansta köfte, ayran isteyen 3 yaşındaki Ayda Gezgin için bağışladı. Alkan, “Biriktirdiğim kumbarayı Ayda bebeğe battaniye alsınlar diye getirdim. Bu parayla köfte, ekmek ya da istediği başka her şeyi alabilirler” dedi.
Aydın’daki bir zeytin işletmesinde çalışan İbrahim Alkan’ın 2 çocuğundan biri olan ve anaokuluna giden Cihat Alkan, örnek bir davranışta bulunup, kumbarasında biriktirdiği 159 TL’yi İzmir’deki depremde enkaz altından 91 saat sonra kurtarılan minik Ayda Gezgin için bağışlamaya karar verdi. Polis kıyafeti giyen Alkan, bağışta bulunmak için babası ile Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi’ne gitti. Küçük Cihat ve babasını, burada Çocuk Şube Müdürü Berrin Çevik karşıladı. Küçük Cihat, içinde 159 TL bulunan kumbarayı Şube Müdürü Çevik’e teslim etti. Alkan, kumbarasını, enkazından 91 saat sonra sağ olarak kurtarılan ve hastaneye götürülürken ambulansta köfte, ayran isteyen Ayda Gezgin bağışladıktan sonra yatığı açıklamada, “Biriktirdiğim kumbarayı Ayda bebeğe battaniye alsınlar diye getirdim. Bu parayla köfte, ekmek ya da istediği başka her şeyi alabilirler” dedi.
‘PARA ÖNEMLİ DEĞİL, ÖNEMLİ OLAN YARDIMDA BULUNMAK’
Çocuğun içindeki sevgiyi ortaya çıkarmanın çok önemli olduğunu belirten baba İbrahim Alkan da “Para önemli değil. Önemli olan yardımda bulunabilmektir. Bunu sadece büyüklerin değil küçüklerinde bağışta bulunabileceğini ve yardım edebileceğinin en güzel örneğidir” diye konuştu.
‘DUYGU DOLU ANLAR YAŞADIK’
Çocuk Şube Müdürü Berrin Çevik de “İleride polis olma hayaliyle yanıp tutuşan bu kardeşimiz öncelikle bu yardımı bizim kanalımızla yerine ulaştırmayı tercih ettiği için çok mutluyum. Sergilemiş olduğu bu davranış eminim ki birçok insana örnek olacak ve çok duygulandıracak. Şu an çok duygu dolu anlar yaşıyorum. Cihat’ı tebrik ediyorum. Kendisinin yarınlarından çok umutluyum. Böyle gençler ve çocuklar yetiştiği sürece bizler her zaman vatanımız ve milletimiz için hep beraber ayakta olacağız” dedi.
‘ÖRNEK BİR DAVRANIŞ’
Çevik, daha sonra Alkan bağışladığı kumbaradaki paraları makbuz karşılığında Kızılay Aydın Şube Başkanı Mesut Mezkit’e teslim etti. Kumbaradaki paraları sayarak alan Mezkit, “Cihat’ın bu yardımı yapması gerçekten çok önemli. Çok mutlu olduk ve duygulandık. Gelecek adına ise ümitlendik. Babasını, böyle bir evlat yetiştirdiği için çok tebrik ediyorum” dedi.
-
91 Saat Sonra Gelen Mucize: 4 Yaşındaki Ayda Enkaz Altından Sağ Olarak Çıkartıldı
İzmir'de cuma günü meydana gelen depremden 91 saat sonra, Rıza Bey Apartmanı'nın enkazından
bir kız çocuğu çıkarıldı.Çalışmalar sırasında bir çocuğa ulaşan ekipler, çalışmaları o bölgeye yoğunlaştırdı.
Çocuğa ulaşılması üzerine enkaz altına serum, termal battaniye ve sedye ulaştırıldı.Sedyeye alınan çocuk, enkazdan kurtarılarak ambulansa taşındı. Çocuğun kurtarılışı sırasında alkış sesleri yükseldi.
Arama Kurtarma Çalışmaları 4. Gününde: Can Kaybı 83'e Yükseldi
İzmir'de Cuma günü meydana gelen depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 83'e yükseldi. AFAD, depremde yaralanan 962 kişiden 219'unun tedavisinin sürdüğünü duyurdu. Dün geceki kurtarma çalışmalarından sevindirici haberler de geldi. Depremden 58 saat sonra Emrah Apartmanı enkazından 14 yaşındaki İdil Şirin yaralı çıkarıldı. 65'inci saatte ise 3 yaşındaki Elif Perinçek Doğanlar Apartmanı'ndan, Ares isimli bir köpek de Rıza Bey Apartmanı'ndan yaralı olarak kurtarıldı.30.10.2020 Cuma günü, saat 14.51’de Ege Denizi Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrasında, büyüklüğü 4’ün üzerinde 43 artçı olmak üzere, toplam 1148 artçı sarsıntı yaşanmıştır.
5 saat sonra kurtarılan minik Elif, Türkiye'ye umut oldu
Küçük Elif'in annesi Seher Dereli Perinçek ile ikiz ablaları 10 yaşındaki Elzem ve Ezel de depremden 23 saat sonra sağ kurtarılmış, ağabeyi 7 yaşındaki Umut'un ise cansız bedenine ulaşılmıştı.
10:45 Bakan Selçuk: 5 milyon lira daha yardım ödeneği aktaracağız
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İzmir'deki deprem sonrası sosyal yardım alanında cuma günü 5 milyon lira kaynak aktarıldığını, bugün de 5 milyon liralık yardım ödeneği aktarılacağını söyledi.
10:40 Bakan Murat Kurum: Can kaybı 83'e yükseldi
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, İzmir'deki depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 83 olduğunu bildirdi.
"Bugüne kadar 4 bin 424 binada, 33 bin 434 bağımsız bölümde hasar tespit çalışmalarını yaptık."
Acil, ağır hasarlı ve yıkık bina sayımız 58'e ulaştı. Az hasarlı 397 bina, orta hasarlı 66 binamız var."
"Konteyner kent kurulum sürecini başlattık. Bayraklı'da 46 bin 300 metrekarelik alana 1000 kişilik konteyner kent kuruyoruz."
10:35 Depremde en fazla hasar gören binalardan Yılmaz Erbek Apartmanı'nda yıkım çalışması tekrar başladı.Zemin katında bir marketin yer aldığı ve ilk iki katı çöküp kısmen yan yatan binada dün gece ara verilen yıkım işlemlerine sabah tekrar başlandı.Yılmaz Erbek Apartmanı’nın enkazından 4 kişi sağ kurtarılmıştı.
İHA Emrah Aparmanı'nda çalışmalar sona erdi: 32 can kaybı 15 yaralı
Sabaha karşı çıkartılan 1 kişinin cansız bedeniyle Emrah Apartmanı’nda çalışmalar sonlandırıldı.
Çalışmalar kapsamında Emrah Apartmanı’nda 15 kişi enkazdan yaralı olarak çıkartılırken, 32 kişi de hayatını kaybetti.
Ege Denizi'nde 6.6 büyüklüğünde deprem! İzmir'de yıkıma neden oldu
Ege Denizi’nde merkez üssü İzmir’in Seferihisar ilçesi açıkları olan 6,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İzmir’de yoğun olarak hissedilen deprem, büyük paniğe neden oldu. Bazı evlerin yıkıldığı belirtilirken, çok sayıda bina da hasar gördü. Deprem İzmir’in yanı sıra çevre illerde de hissedildi. Depremin yaklaşık 15 saniye sürdüğü belirtiliyor.
Ege Denizi'nde 6.6 büyüklüğünde deprem! İzmir'de yıkıma neden oldu
İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında 6,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 14.51'de Ege Denizi'nde, İzmir'in Seferihisar ilçesinin 17 kilometre açığında 6,6 büyüklüğünde deprem kaydedildi.
Depremin 16,54 kilometre derinlikte oluştuğu belirlendi.
İzmir kent merkezi çevre il ve ilçelerden de hissedilen depremde büyük panik yaşandı.
Deprem İstanbul dahil çevre illerden de hissedildi.
DEPREM 15 SANİYE SÜRDÜ
Depremin 15 saniye sürdüğü belirtiliyor.
Depremde can ve mal kaybının olup olmadığının belirlenmesi için çalışma başlatıldı.
İZMİR VE ANKARA VALİLERİNDEN AÇIKLAMA
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger "Bize intikal eden can ve mal kaybıyla ilgili henüz bilgi yok. Kriz merkezine geçeceğiz, gelen bilgiler neyse aktaracağız'' diye konuştu.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da, ''İstanbul'da da hissedilen depremle ilgili olarak herhangi bir olumsuzluk bildirilmemiştir'' dedi.
Kastamonu'da 1 köy karantinaya alındı
KASTAMONU (AA) - Kastamonu'nun Doğanyurt ilçesinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında bir köyde karantina uygulanıyor.
İlçe Hıfzıssıhha Kurulunca alınan karar doğrultusunda, ilçeye bağlı Taşlıpınar köyü, son dönemde artan vaka sayıları nedeniyle salgının kontrol altına alınması amacıyla 14 gün karantinada tutulacak.
Giriş çıkışlara izin verilmeyen köyde, güvenlik ve sağlık ekipleri önlem alacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, tüm imkanları ve tüm kalbiyle dost ve kardeş Azerbaycan'ın yanındadır
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, tüm imkanları ve tüm kalbiyle dost ve kardeş Azerbaycan'ın yanında
olmayı sürdürecektir." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi'nde "Tarih, Siyaset ve Ülkelerarası İlişkiler Bakımından Uluslararası Deniz Hukuku ve Doğu Akdeniz Sempozyumu"nda konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün Azerbaycan topraklarına saldıran Ermenistan'ı bir kez daha kınıyorum. Türkiye, tüm imkanları ve tüm kalbiyle dost ve kardeş Azerbaycan'ın yanında olmayı sürdürecektir. Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk etmesiyle bölge yeniden barışa ve huzura kavuşacaktır." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Bölgede Dağlık Karabağ'ın işgaliyle başlayan krize artık bir son verilmelidir. "(Artık hesap vakti geldi) diyen Azerbaycan, ister istemez kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kalmıştır. Yaşanan gelişmeler, bölgede nüfuz sahibi tüm ülkelere gerçekçi ve adil çözüm yöntemlerini devreye sokmaları konusunda bir fırsat tanımıştır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel siyasetin son birkaç aydır Akdeniz eksenli gelişmelerle şekillendiğini söylemek yanlış bir tespit olmayacaktır." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hangi gazete haberini inceledi
27 Mayıs darbesinden sonra hukuk tarihimize bir yüz karası olarak geçen yargılamalarının yapıldığı Yassıada’da 12 Eylül’ün yıldönümü nedeniyle Adalet Bakanlığı tarafından bir sempozyum düzenlendi. Sempozyumda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın incelediği gazete haberleri ise dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hangi gazete haberini inceledi
Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, Yassıada’da 12 Eylül’ün yıldönümü nedeniyle düzenlenen sempozyumun detaylarını yazdı. Selvi, "Erdoğan, Çiller ve Bahçeli adada 12 Eylül’le ilgili olarak açılan sergiyi gezmişler. Cumhurbaşkanı Erdoğan orada bir gazete haberinin önünde durmuş, dikkatlice okumuş. Merak ettim, soruşturdum. Erdoğan, CIA’in Türkiye şefi olan Paul Henze’nin 12 Eylül darbesini ABD Başkanı Carter’e, “Bizim çocuklar başardı” diye ilettiği haberin kupürünü incelemiş." ifadelerini kullandı.
Selvi'nin yazısında ilgili kısım şu şekilde:
Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak düzenlenen Yassıada’daki sempozyumun açış konuşmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Yassıada’daki programa eski başbakanlardan Tansu Çiller ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katılmıştı. Bahçeli bir de konuşma yaptı.
Erdoğan hangi gazete haberini inceledi
Sempozyumdan önce Erdoğan, Çiller ve Bahçeli bir süre çay içip sohbet etmişler. Liderler 12 Eylül’ün yıldönümü olması nedeniyle darbeleri konuşmuşlar. Ama sadece 12 Eylül’ü değil, mekân Yassıada olunca daha çok 27 Mayıs’ı ve Menderes’i konuşmuşlar. Demirel, “Başbakan olduğumda karşımda Menderes’in idam sehpasındaki fotoğrafı duruyordu” demişti. Çiller, 28 Şubat’ı yaşadı. Erdoğan, 28 Şubat’ın mağduru oldu. 27 Nisan’da e-muhtıraya maruz kaldı. 15 Temmuz’da darbeyi püskürttü. Eğer 15 Temmuz’da Erdoğan değil, Allah korusun darbeciler kazansa, bugün tarih başka türlü yazılacaktı. Bahçeli de her defasında darbeye karşı çıktı. Erdoğan, Çiller ve Bahçeli adada 12 Eylül’le ilgili olarak açılan sergiyi gezmişler. Cumhurbaşkanı Erdoğan orada bir gazete haberinin önünde durmuş, dikkatlice okumuş. Merak ettim, soruşturdum. Erdoğan, CIA’in Türkiye şefi olan Paul Henze’nin 12 Eylül darbesini ABD Başkanı Carter’e, “Bizim çocuklar başardı” diye ilettiği haberin kupürünü incelemiş. Zaten konuşmasında da “Darbe haberi Washington’a ulaştığında, birilerinin ‘Bizim çocuklar başardı’ demesi, 12 Eylül’ün gerisindeki karanlık yüzü ifade ediyordu. Hiç şüphe yok ki 15 Temmuz gecesi birileri yine aynı mekânlarda ‘Bizim çocuklar yine başardı’ demek için bekliyordu” diye konuşmuştu.15 Temmuz’da tersi oldu. Bu kez CIA’in çocukları değil, Erdoğan’ın liderliğinde bu milletin çocukları kazandı.
Berat Albayrak anlattı: FETÖ’cüler sondaj çalışmalarına karşı çıktı
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Doğu Akdeniz'le ilgili yaptığı açıklamada, "15 Temmuz fotoğrafında olan generallerden biri, Doğu Akdeniz'de ne işimiz var dedi." açıklamasında bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, NTV canlı yayınında doğalgaz keşfi ve ekonomide merak edilenleri cevapladı.
Berat Albayrak, hem ekonomide hem de yapılacak yeni keşiflerde Türkiye'nin menfaatleri neyi gerektirirse gerektirsin onun yapılacağını söyledi.
"NE İŞİMİZ VAR ORADA, AVRUPA NE DER, ABD NE DER, BİZİM TEKNEMİZ YOK GİBİ ENGELLEMELER..."
Bakan Berat Albayrak, 15 Temmuz hain darbe girişiminden önce Doğu Akdeniz meselesinin gündeme geldiğini, ancak darbeci generallerden birinin atılacak adımları engellemeye çalıştığını söyledi.
Güney Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'de hamle yapmaya başladığı andan itibaren Bakanlar Kurulu'nda bunu dile getirdik diyen Berat Albayrak, "Toplantıda bize ne işimiz var. Avrupa ne der. ABD ne der. Bizim teknemiz yok. diye sürekli bir itiraz eden yapı vardı." dedi.
"BİZİM ORADA NE İŞİMİZ VAR DİYENLERDEN BİRİ, 15 TEMMUZ FOTOĞRAFINDA OLAN BİR GENERALDİ"
Berat Albayrak'ın konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde:
"Bu süreçleri biz ilk Güney Kıbrıs Doğu Akdeniz'deki sahaları özel şirketlere pay etmeye başladığında Bakanlar Kurulu'nda dile getirdik. Bizim de etkin rol oynamamız lazım diye. Bu süreçleri biz başlattık. Toplantıda bize ne işimiz var. Avrupa ne der. ABD ne der. Bizim teknemiz yok. diye sürekli bir itiraz eden yapı. Ülkemizin hak ve menfaatlerini savunacağız. Bundan daha doğal hakkımız ne. O toplantıdan kısa süre sonra merdivenlere dizilen 15 Temmuz fotoğrafı var ya. O gün generallerden biri oydu. Türkiye'nin 20 yıllık yolculuğunda farklı yapılara sızmış bu yapı her yerdeydi. Ülkesinin mutluluğuna üzülen böyle bir kesim var mı? Biz de diyoruz ki bu kesimi üzmeye devam edeceğiz. Biz sizi muhattap almıyoruz. Ciddiye almıyoruz. Sizin işiniz muhalefet etmek değil. Sizin amacınız psikoloji bozmak."
Bakan Koca günlük koronavirüs verilerini açıkladı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Twitter adresi üzerinden yapılan açıklamaya göre Türkiye'de koronadan ölenlerin sayısı 6 bin 163'e yükseldi.